Marjinal Fayda



Bir mal veya bir hizmetin marjinal faydası, ekonomi biliminde neoklasik değer kuramının ana kavramıdır. Bu kavram, eğer diğer her mal ve hizmet tüketiminin ve ilgili verilerin sabit kaldığı varsayılırsa, incelenmekte olan bir mal veya hizmetin tüketiminde bir marjinal çok küçük bir artışının (veya eksilisinin), yanı matematik notasyonla xi malının () değişmesinin, toplam fayda seviyesine yaptığı etki, yani matematik notasyonla , arasındaki bağlantıya verilen isimdir.Toplam fayda, bir mal ya da mal demetinin tüketilmesi neticesinde elde edilen tatmindir. Marjinal fayda ise, bu mal tüketiminin bir birim daha artırılması sonucu kişinin sağladığı ek tatmin düzeyidir. Bu nedenle "marjinal" kavramı bir bakış açısı ya da bir yaklaşım olayıdır. Mesela bir sürahi suyun içinden alınan bir bardak su bir marjinalliği ifade ettiği gibi bir bardak su içinden alınan bir yudum su da marjinal bir kavramdır.


FAYDA: Malların ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğine denir.Bir tüketici bir malı kullandığında ondan fayda elde eder. Bir malı satın alan tüketici aslında o malın faydasını satın alır. Bu fayda kıtlıkla birlikte o malın değerini belirler

TOPLAM FAYDA:Bir malın tüketilmesi sonucu elde edilen tatmindir.

MARJİNAL FAYDA:Tüketilen mal miktarının bir birim değiştirilmesiyle toplam faydada meydana gelen değişmedir.

KARDİNAL FAYDA TEORİSİ
Kardinal fayda yaklaşımını benimseyen iktisatçılara göre fayda birim olarak ölçülebilir kabul edilmektedir. Yani herhangi bir mal ya da hizmetin sağladığı fayda birim olarak ölçülebilmektedir ve bu fayda birimine "Util" ya da "Utilon" adı verilmektedir. Örnek vermek gerekirse, iki ayrı malın faydaları;
1 adet elma = 5 fayda birimi (Utilon)
1 adet armut = 3 fayda birimi (Utilon)
şeklinde ifade edilebilir.


ORDİNAL FAYDA TEORİSİ
OrdinalFayda Teorisi, faydanın ölçülemeyeceği prensibine dayanır. Buna göre, fayda yalnızca kıyaslanabilir. Bir birim A malının sağlamış olduğu fayda bir değer alınarak ölçülemez. Bu kişiden kişiye değiştiği gibi yer ve zamana göre de değişir. Bu noktada kişi A malından sağladığı faydayı, diğer mallardan sağlayacağı faydayla kıyaslayarak karara varır. Bu durum farksızlık analizi (kayıtsızlık analizi) ile açıklanır.


Formel olmayan bir açıklama ile marjinal fayda bir mal veya hizmet için son küçük bir birim tüketim artışının sağladığı pozitif faydadır.

Eğer herhangi bir mal veya hizmetinin tüketim miktarı artarsa tüketicininin faydası da artacaktır ve aksi ifade de doğru olup bir malın tüketim miktarı azalırsa tüketicinin faydası da azalacaktır. Bu neoklasık ekonomi kuramının baş varsayımlarından biridir. Bu varsayım kullanılarak hangi objenin "ekonomik mal" olduğu tanımlanır: Eğer bir objenin marjinal faydası pozitif ise o bir ekonomik maldir. İngilizce "mal" "goods" sözcüğü ile ifade edilir ve (good=iyi) anlamı da verdiği için marjinal faydanın pozitif olması "iyilik" ile anlamlaştırılır. Buna karşılık bazı objeler için marjinal fayda negatifdir. Eğer bir ojeninin marjinal faydası negatif ise bu obje "ekonomik mal" değildir. Örneğin "atık sular" veya "çöpler" gibi objelerin "ortaya çıkışı" tüketici faydasını azaltır. Bunlara da bazan "bads =kötüler" adı da verilmiştir.



Azalan marjinal fayda prensibi

Bir tüketici için bir malın marjinal faydasının pozitif olması yeterli ve uygun bir değer kuramı ortaya çıkartmak için yeterli değildir. Ekonomide neoklasik kurama göre marjinal fayda kavramının ikinci ve daha güçlü bir prensibe uyduğu kabul edilir. Bu prensibe azalan marjinal fayda kanunu adı verilir ve bu kuram neoklasik kuramın temelidir. Bu kanuna göre bir tüketici bir malın tüketim miktarını artırırsa o mal miktarının marjinal faydası azalır. Yani tüketim miktarı arttıkça o mal tüketimiden marjinal fayda azalma gösterir.


Azalan marjinal faydalar kanunu marjinal fayda eğrisinin eğiminin küçüldüğünü varsayar. Esasında bu eğri sadece teorinin anlamını göstermek için çizilmiştir ve bu grafikte q artışları "küçük" olmadıkları için matematiksel olarak bu grafik kavramı tam doğru olarak ifade edemez. Bu prensibi daha pratik olarak da açıklamak imkanı bulunur.

İncelediğimiz "mal" para olan TL ve birimi de "1TL" olsun. Bir tüketiciye her sefer bir 1TL daha fazla verildiği kabul edilsin. Verilen ilk 1TL'dan tüketicinin aldığı tatmin, bu ek bir liranın faydasıdır. Bu tüketiciye 1TL daha verelim ve bu ek 1TL'nin tatmine (yani faydasına) ekini yani marjinal faydasını görelim. Bu deneyi tekrar tekrar yapalım yani her seferde 1TL ek verip ortaya çıkan fayda eklenmesini ölçelim. "Azalan marjinal fayda prensibi"ne göre verdiğimiz 1TL artıkça tüketicinin fayda eki azalacaktır. Deneyin sonlarına doğru verilen 1TL'nin verdiği tatmin ve fayda deneyin başlarında verilen 1TL verdiği ek tatmin ve faydanın altında olacaktır.



[K][K]



Bir mal veya bir hizmetin marjinal faydası, ekonomi biliminde neoklasik değer kuramının ana kavramıdır. Bu kavram, eğer diğer her mal ve hizmet tüketiminin ve ilgili verilerin sabit kaldığı varsayılırsa, incelenmekte olan bir mal veya hizmetin tüketiminde bir marjinal çok küçük bir artışının (veya eksilisinin), yanı matematik notasyonla xi malının (\ \Delta x_i) değişmesinin, toplam fayda seviyesine yaptığı etki, yani matematik notasyonla \ \Delta U, arasındaki bağlantıya verilen isimdir.



Formel olmayan bir açıklama ile marjinal fayda bir mal veya hizmet için son küçük bir birim tüketim artışının sağladığı pozitif faydadır.
Daha formel matematik kullanarak şöyle tanımlanabilir: Bir karar veren kişinin fayda fonksiyonu n-sayıda mal ve hizmet miktarlarının, yani i=1,2,...,n xi miktar değişkenlerinin sağladığı faydaları gösteren bir fonksiyon olarak ifade edilebilir:
\ U(x_1,x_2,\ldots,x_n)
Herhangi bir xi malının marjinal faydası, bu fayda fonksiyonunun xi değişkenine göre kısmi türevi ile ifade edilir; yani
\ MU_i = \frac{\partial U(x_1,x_2,\ldots,x_n)}{\partial x_i}
Marjinal fayda kavramının birinci prensibine göre, genel olarak bir ekonomik mal veya hizmetin marjinal faydası pozitiftir; yani
her i=1,..., n xi için
\ MU_i = \frac{\partial U(x_1,x_2,\ldots,x_n)}{\partial x_i} >0
Bu ifadeye göre eğer herhangi bir mal veya hizmetinin tüketim miktarı artarsa tüketicininin faydası da aratacaktır ve aksi ifade de doğru olup bir malın tüketim miktarı azalırsa tüketicinin faydası da azalacaktır. Bu neoklasık ekonomi kuramının baş varsayımlarından biridir. Bu varsayım kullanılarak hangi objenin "ekonomik mal" olduğu tanımlanır: Eğer bir objenin marjinal faydası pozitif ise o bir ekonomik maldir. İngilizce "mal" "goods" sözcüğü ile ifade edilir ve (good=iyi) anlamı da verdiği için marjinal faydanın pozitif olması "iyilik" ile anlamlaştırılır. Buna karşılık bazı objeler için marjinal fayda negatifdir. Eğer bir ojeninin marjinal faydası negatif ise bu obje "ekonomik mal" değildir. Örneğin "atık sular" veya "çöpler" gibi objelerin "ortaya çıkışı" tüketici faydasını azaltır. Bunlara da bazan "bads =kötüler" adı da verilmiştir.

Azalan marjinal fayda prensibi

Bir tüketici için bir malın marjinal faydasının pozitif olması yeterli ve uygun bir değer kuramı ortaya çıkartmak için yeterli değildir. Ekonomide neoklasik kurama göre marjinal fayda kavramının ikinci ve daha güçlü bir prensibe uyduğu kabul edilir. Bu prensibe azalan marjinal fayda kanunu adı verilir ve bu kuram neoklasik kuramın temelidir.
Yatay eksendeki q malının miktarları eşit miktarlarda artırılmakta ve bunun U faydasına etkisi görülmekte. Yani q eşit miktarlarda arttıkça fayda artışı \ \Delta U gittikçe küçülmektedir.
 
Bu kanuna göre bir tüketici bir malın tüketim miktarını artırırsa o mal miktarının marjinal faydası azalır. Yani tüketim miktarı arttıkça o mal tüketimiden marjinal fayda azalma gösterir.

Bunu geometrik olarak açıklamak icin, ancak ("küçük artışlar" la değil) eşit artışlarla gösterek eğri grafiğini çizmek imkanı vardır. Yandaki grafikte tek bir malın miktarları q yatay ekseninde ve fayda U dikey eksen de gösterilir. q eşit miktarlarda \ \Delta q arttığı yatay eksende görülen eşit kısımlarla gösterilir. Görülmektedir ki ilk artışta fayda artışı \ \Delta U_1; ikinci artışta \ \Delta U_2,; üçüncü artışta \ \Delta U_3 ve dördüncü artışta \ \Delta U_4 olarak ortaya çıkmakta ve her 1 artışında \ \Delta U azalmaktadır. Ortaya çıkan eğriye marjinal fayda eğrisi adı verilir. Azalan marjinal fayda bu marjinal fayda eğrisinin artmakta ama eğrinin eğiminin değişip küçüldüğünü gösterir.
Azalan marjinal faydalar kanunu marjinal fayda eğrisinin eğiminin küçüldüğünü varsayar. Esasında bu eğri sadece teorinin anlamını göstermek için çizilmiştir ve bu grafikte q artışları "küçük" olmadıkları için matemetiksel olarak bu grafik kavramı tam doğru olarak ifade edemez.

Bu prensibi daha pratik olarak da açıklamak imkanı bulunur. İncelediğimiz "mal" para olan TL ve birimi de "1TL" olsun. Bir tüketiciye her sefer bir 1TL daha fazla verildiği kabul edilsin. Verilen ilk 1TL'dan tüketicinin aldığı tatmin, bu ek bir liranın faydasıdır. Bu tüketiciye 1TL daha verelim ve bu ek 1TL'nin tatmine (yani faydasına) ekini yani marjinal faydasını görelim. Bu deneyi tekrar tekrar yapalım yani her seferde 1TL ek verip ortaya çıkan fayda eklenmesini ölçelim. "Azalan marjinal fayda prensibi"ne göre verdiğimiz 1TL artıkça tüketicinin fayda eki azalacaktır. Deneyin sonlarına doğru verilen 1TL'nin verdiği tatmin ve fayda deneyin başlarında verilen 1TL verdiği ek tatmin ve faydanın altında olacaktır. Burada yaptığımız, aynı grafikte görüldüğü gibi, bir kavramı anlayabilmek için bir "düşünce deneyi"'dir; kimse gerçekte bu deneyin yapılacağına inanmaz! 
 
Marjinal fayda kavramı fiyat ortaya çıkma mekanizmasını sübjektif olarak açıklamak için 18. yy ve 19. yyda ortaya atılmıştır. Daha önceki "klasik ekonomi teorisi" ve bunların bir parçası olan "Marxist ekonomi teorisi" fiyat ve değer ortaya çıkmasını objektif olarak ölçülebilen istihdam ve emek kullanımı ile açıklamaktaydılar. Bir malın birim fiyatını onu üretmek için gereken direk ve dolaylı emek kullanımı tayin ettiğini kabul etmekteydiler.

Marjinal fayda ve azalan marjinal fayda prensibi ilk defa 18. yy'in ilk yarısında Daniel Bernoulli tarafından St. Petersburg Paradoksu'nu açıklamak için ortaya atılmıştır. Bu kavramlari İngiliz faydacılık filosofları ve başta Jeremy Bentham (1789-1802) ve Nassau William Senior (1790-1864) kullanılmıştır. Ama bunlar formel olarak bu kavramları açıklamamışlardır. Fransız mühendis ve bilim adamı Jules Dupuit (1804-1866) ilk defa marjinal fayda ve azalan marjinal faydalar prensibini talep eğrisi'nin negatif eğimini açıklamak için kullanmıştır.
Dupuit'in açıklamaları daha formel bir şekilde ve daha ayrıntili olarak Hermann Heinrich Gossen (1854) tarfından geliştirilmiş ve bu çalışmalar marjinaist teorinin başlangıcı olmuştur. Ama onun çalışmalarının önemi kendi zamanında pek anlaşılmamış ve gözden kaçırılmıştır.

Marjinal faydaya dayanan sübjektif, margınalist değer kuramı daha sonra 19. yy sonlarının en önemli ekonomicileri olan William Stanley Jevons, Carl Menger ve Leon Walras' ın birbirinden bağımsız çalışmaları ile zirveye erişmiştir. Bu arada Alman ekonomici Friedrich von Wieser (1851-1926) "marjinal fayda" anlamını veren "Grenznutzen" terimini ilk ortaya çıkartan ve geliştiren ekonomici olmuştur.