Merkez Bankası'nın faiz artırımı piyasaları nasıl etkiler? Piyasa nasıl etkilenir? Dolar niye artar, niye değer kaybeder, ne zaman değer kaybetmesi beklenir? Düşük faiz oranları her zaman iyi midir? Hani haberlerde duyarız da ya hep, MB faiz oranlarında değişikliği amaçlıyor vs diye. Para politikası araçlarına yönelik alınan kararların enflasyon üzerindeki etkisi “parasal aktarım mekanizması” yoluyla gerçekleşir denir hep. İyi de nedir bu “parasal aktarım mekanizması” ?!
Parasal Aktarım Mekanizması:
Günümüzde pek çok merkez bankası enflasyonla mücadeleyi ve bu kapsamda fiyat istikrarını sağlamayı ve sürdürmeyi temel hedef olarak benimsemekte ve para politikası araçlarını kullanarak bu hedeflere ulaşmayı amaçlamaktadır. Para politikası araçlarına yönelik alınan kararların enflasyon üzerindeki etkisi ise “parasal aktarım mekanizması” yoluyla gerçekleşmektedir. Kısa vadeli faiz oranlarını para politikası aracı olarak kullanan merkez bankalarının faiz kararları ekonomiyi temel olarak dört kanal aracılığıyla etkilemektedir. Kısa vadeli faiz oranına ilişkin alınan kararlar; beklentiler, faiz, varlık fiyatları ve döviz kuru yoluyla tüketici ve üreticilerin harcama, tasarruf ve yatırım kararlarını şekillendirmekte; ve bu süreç toplam talebi, dolayısıyla da ekonomik aktivite ve
enflasyonu etkilemektedir.
Aktarım Mekanizmasının İdeal İşleyiş Süreci şöyledir;
Parasal Aktarım Mekanizmasının İşleyişini Etkileyen Unsurlar Nelerdir?
Tabloda anlatılan aktarım mekanizmasının ideal işleyişi her zaman geçerli olmamakta ve bu işleyişi değiştiren birtakım unsurlar ortaya çıkabilmektedir. Fiyat katılıkları nedeniyle fiyatların sinyal etkisini gösterememesi, fiyatları yönetilen - yönlendirilen ürünlerin fiyat endekslerindeki ağırlığının yüksek olması, finansal sistemin derinliği ve gücü, ekonomik sözleşmelerin vadesi, sermaye hareketlerinin serbestliği ve hanehalkları ile firmaların finansman
yapıları, kısa vadeli faiz oranlarındaki değişikliklerin ekonomiyi ne şekilde etkileyeceği konusunda belirleyici olmaktadır. Bu çerçevede parasal aktarım mekanizmasının işleyiş süreci, faiz kararlarının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerindeki etkisinin gücü ve etkileme süresi ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde etkileme süresi yirmi dört aya kadar uzayabilmekte, gelişmekte olan ülkelerde ise daha kısa olmaktadır.
Enflasyonist geçmişin hafızalarda taze olduğu ülkelerde, politika kararlarının beklentileri nasıl etkileyeceğinin tahmini daha güçtür. Bununla birlikte, beklenti kanalı ekonomik aktivite ve enflasyon üzerindeki etkisini diğer kanallara göre daha hızlı ve belirgin bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Bazı ülkelerde ise finansal piyasaların yeterince gelişmemiş olması ya da yüksek kamu borcu neticesinde görülen kuvvetli mali baskınlık, faiz kanalının arzu edildiği ölçüde çalışmasını engelleyebilmektedir.
TÜRKİYE’DE PARASAL AKTARIM MEKANİZMASINI İNCELEYELİM;
Türkiye’de 2001 yılından bu yana uygulanan para ve maliye politikaları ile yapısal reformlar neticesinde, makroekonomik istikrar sürecinde alınan mesafeye bağlı olarak mali baskınlık azalmış, finansal piyasalarda derinlik artmış, politikaların ve kurumların güvenilirliği yükselmiş ve parasal aktarım mekanizmasının işlerliği güçlenmiştir.
- Beklentiler kanalı bugüne kadar en etkin işleyen kanal olmuştur.
- Faiz kanalı zaman içinde giderek güçlenmiş ve politika faiz oranlarının faizler genel düzeyini etkileme gücü artmıştır. Ancak, kısa vadeli faizler ile uzun vadeli faizler arasında kuvvetli ve kalıcı bir ilişki henüz istenildiği
ölçüde tesis edilememiştir.
- Döviz kuru kanalı ise, kur üzerinde kısa ve uzun vadeli pek çok değişkenin etkili olmasına bağlı olarak dönemler itibarıyla politika faizleri ile aynı veya aksi yönde çalışmış; faizlerin artırıldığı dönemlerde ulusal
parada değer kayıpları, düşürüldüğü dönemlerde ise değer artışları gözlenmiştir. Bu konudaki çalışmalar, kısa vadeli politika faiz oranlarına ilişkin kararların iç talebe etki süresinin yaklaşık üç ay ile dokuz ay arasında olduğuna; enflasyonu etkileme süresinin ise ortalama on sekiz aya ulaştığına işaret etmektedir. Makroekonomik istikrarda daha fazla mesafe alındıkça para politikası kararlarının enflasyon üzerindeki etkisinin daha güçlü bir biçimde ortaya çıkması beklenmektedir.
Merkez Bankası'nın faiz artırımı piyasaları nasıl etkiler. Piyasa nasıl etkilenir. Hani haberlerde duyarız da ya hep, MB faiz oranlarında değişikliği amaçlıyor vs diye.
MB bünyesinde oluşturulan İnterbank (bankalararası para piyasası), bankalar arasında kısa vadeli fonların alınıp satıldığı piyasalardır. Bu piyasada alım-satımı gerçekleştiren taraflar birbirlerini bilmeden MB üzerinden (MB'yi taraf kabul ederek) işlemlerini gerçekleştirmektedirler. Ancak, bankaların taleplerinin örtüşmemesi durumlarına karşı MB borç veren veya borç alan olarak devreye girmektedir. Bu durumda MB Para Politikası Kurulu tarafından belirlenen faizlerin önemi ortaya çıkmaktadır. MB fon ihtiyacı ve fazlası olan bankaların kendi aralarında işlem yapmasını tercih etmekte, ancak zorunlu durumlarda da bankaların kendisinden borç alması veya ellerindeki fonları borç olarak kendisine vermesine imkan sunmaktadır.
Durumu esnaf ve sanatkarlarımız açısından ele aldığımızda ise şu uyarıları yapmakta fayda vardır:
1. Bu gelişmeler en çok inşaat sektörünü olumsuz etkiler ve, artan kredi faizleri nedeniyle konut taleplerinde gerileme görülebilecektir. Bu nedenle müteahhitlere iş yapan kişilerin çok dikkatli davranması gerekmektedir. Zira, açıklanmamış olsa da, bazı bankaların müteahhitleri finanse etmekten vazgeçtikleri yönünde duyumlar alınmaktadır. Dolayısıyla esnaf sanatkarlarımızın yaptıkları işlerin bedellerini almada gecikmeler ve zorluklar yaşamaları söz konusu olabilecektir.
2- Esnaf ve sanatkarlarımız artırım sonrası 3-6 aylık dönemde alışverişlerde peşin işlemlere ağırlık vermeleri faydalıdır.
3- Kredi kullanımında mümkün olduğunca Esnaf Kefalet Kooperatifleri'ni tercih edilmeli.
4- Yeni yatırım kararlarını verirken, yatırım süresini ve talep gelişmelerini birkez daha değerlendirmelidirler.
Faiz ve döviz kurunda meydana gelebilecek değişiklikler yerli ve yabancı firmaların yatırım kararları ile tüketicilerin harcamaları üzerinde etkili olabilmektedir. Bu yüzden parasal otoriteler iktisat politikalarını oluştururken bu iki değişkenin seyrini dikkate almak zorundadır. Açık ekonomilerde döviz kurlarında meydana gelen değişmeler temel ekonomik göstergeleri etkileyen en önemli değişkenlerden biri olmuştur. Parasal otoriteler bu durumdan yola çıkarak zaman zaman ellerindeki politika değişkeni ile (genellikle kısa vadeli faiz oranları) kurların seyrini etkilemeye çalışırlar. Ancak bu konuda ne ölçüde başarılı oldukları tartışıldığı gibi, çok net değildir. Küreselleşme eğilimlerinin artmasıyla birlikte faiz oranı ve döviz kuru değişkenlerinin makroekonomik performans açısından önemi artmıştır. Faiz ve döviz kurunda meydana gelen değişiklikler hem finansal, hem de reel sektör üzerinde etkiler meydana getirebilmektedir. Günümüzde sürdürülebilir kalkınma ve istikrarlı bir ekonominin tesisi için faiz oranı ve döviz kurları adeta bir gösterge niteliğine gelmiştir. Faiz ve döviz kurunda meydana gelebilecek değişiklikler yerli ve yabancı firmaların yatırım kararları ile tüketicilerin harcamaları üzerinde etkili olabilmektedir. Bu yüzden parasal otoriteler iktisat politikalarını oluştururken bu iki değişkenin seyrini dikkate almak zorundadır.
Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde döviz kuru ve faiz oranları arasındaki ilişki konusuna büyük ilgi gösterilmektedir. Bu ilginin arkasında ekonominin reel ve nominal kesiminde; enflasyon, büyüme, ihracat ve ithalat gibi makro-ekonomik değişkenler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olması önemli bir rol oynamaktadır. Merkez Bankası, olağandışı durumlarda faiz oranları aracılığı ile döviz kurunu kontrol edebilmektedir.
Teorik olarak faiz oranları ve döviz kuru arasındaki etkileşim baslıca su üç kanaldan gerçekleşmektedir:
1. Birinci kanala göre yurt içi faizlerin yüksek olması sonucu yerli finansal varlıklara olan talebin artmasıdır, böylece döviz arzı fazlalaşır ve yerli para değer kazanır. Yatırımcılar böyle durumlarda, faiz oranları paritesi sağlanıncaya kadar yerli yatırım araçlarını talep etmektedir.
2. İkinci kanala göre ise yükselen faiz oranları, firma ve bankaların faiz yükünü arttırdığı için karlarını azaltır. Böyle bir durumda nakit akışı yavaşlar, firmaların borç yükü artar, kredilerin geri ödeme sorunu ortaya çıkar. Geri ödenmeyen krediler banka bilânçolarını bozar ve ekonomik aktiviteyi yavaşlatıp kötümser beklentilere yol açar. Böylece ülke parası değer kaybeder.
3. Üçüncü ve son kanala göre ise faiz oranlarının yükselmesi, kamu maliyesinde faiz yükü ile birlikte enflasyonist beklentileri ve risk algılamasını arttırmaktadır. Bu yüzden ülke parasının beklenen değeri düşer, risk primi yükselir. Bu durum, faiz oranı paritesinin neden sağlanmadığını açıklayan önemli bir mekanizma olmaktadır.
[K]